Karpal tünel sendromu nedir? Karpal tünel sendromu belirtileri nelerdir? Karpal tünel sendromu tedavisi nasıl yapılır? Karpal tünel sendromu nasıl geçer? Karpal Tünel Sendromu (KTS), el ve bilekte bulunan karpal tünel adı verilen dar bir geçitte median sinirin sıkışması sonucu oluşan bir durumdur. Bu sendrom, özellikle başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağının yarısında uyuşma, karıncalanma ve ağrıya neden olur. KTS, günlük yaşam aktivitelerini olumsuz etkileyebilir ve ilerleyen vakalarda elin kavrama gücünde belirgin bir azalmaya yol açabilir. KTS'nin belirtileri genellikle yavaş yavaş başlar ve zamanla kötüleşebilir. Başlıca belirtiler; uyuşma ve karıncalanma, ağrı, zayıflık, gece şikayetleri. Karpal tünelin daralması veya median sinir üzerinde baskı oluşması, KTS'nin başlıca nedenidir. Bu baskıya neden olabilecek durumlar şunlardır: tekrarlayan hareketler, sağlık sorunları, gebelik. KTS tedavisinde amaç, sinir üzerindeki baskıyı azaltarak belirtileri hafifletmek ve el fonksiyonlarını korumaktır. Tedavi seçenekleri şunlardır: dinlenme ve atel kullanımı, fizik tedavi, medikal tedavi, cerrahi müdahale.
Karpal Tünel Sendromu, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilen bir durumdur, ancak erken teşhis ve uygun tedavi ile yönetilebilir. Belirtileriniz varsa, bir sağlık profesyoneline başvurmanız önemlidir. KTS tedavi edilmediğinde, kalıcı sinir hasarı ve el fonksiyon kaybına neden olabilir, bu yüzden belirtileri ciddiye almak ve gerekli önlemleri almak önemlidir.
Özel Aktıp Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon branşı hekimlerinden Uzm. Dr. Ebru EROL, Karpal Tünel Sendromu hakkında detaylı bilgi vererek önemli uyarılarda bulundu.
Karpal Tünel Sendromu Nedenleri
Karpal Tünel Sendromu (KTS), bilekteki dar bir geçit olan karpal tünelden geçen median sinirin sıkışması sonucu oluşur. Median sinir, elin duyusunu ve bazı kas hareketlerini kontrol eder. Bu sinirin sıkışması, çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.
Önerilen İçerik: Ellerin uyuşması neden olur?
1. Tekrarlayan Hareketler
• Bilgisayar Kullanımı: Özellikle klavye ve fare kullanımı sırasında bileğin sürekli olarak aynı pozisyonda tutulması, sinir üzerindeki baskıyı artırabilir. Uzun süreli bilgisayar kullanımı, KTS riskini önemli ölçüde artıran faktörlerdendir.
• El İşi ve El Sanatları: Dikiş, örgü, nakış gibi el işleri ile uğraşan kişilerde, el ve bileğin sürekli hareket halinde olması sinirin sıkışmasına yol açabilir.
• El Aletleri Kullanımı: Tornavida, matkap gibi el aletlerini uzun süreli kullanmak, bilekte tekrarlayan hareketlere neden olarak KTS riskini artırabilir.
2. Anatomik Faktörler
• Bileğin Yapısı: Bazı kişilerde karpal tünelin doğal olarak dar olması, median sinirin sıkışma olasılığını artırır. Bu anatomik farklılıklar, genetik faktörlerle de ilişkili olabilir.
• Travma veya Yaralanmalar: Bilekte meydana gelen kırık veya çıkıklar, karpal tünelin daralmasına ve sinir üzerinde baskı oluşmasına neden olabilir. Ayrıca bileğe alınan darbeler, sinirin zedelenmesine yol açabilir.
3. Sağlık Sorunları
• Diyabet: Diyabetli kişilerde, sinir hasarı riski daha yüksektir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, sinirlerin sağlığını olumsuz etkileyebilir ve KTS gelişme olasılığını artırabilir.
• Romatoid Artrit: Romatoid artrit, eklemlerde iltihaplanmaya ve şişmeye neden olabilir. Bu durum, karpal tünelde sıkışmaya yol açarak siniri baskılayabilir.
• Tiroid Bozuklukları: Hipotiroidizm gibi tiroid sorunları, vücutta su tutulmasına ve doku şişmesine neden olabilir, bu da karpal tünel bölgesinde baskıya yol açabilir.
4. Gebelik
Gebelik sırasında hormonal değişiklikler ve vücutta sıvı tutulumu, karpal tünel bölgesinde şişmeye neden olabilir. Bu durum, median sinir üzerinde baskı oluşturarak KTS belirtilerine yol açabilir. Gebelik sırasında ortaya çıkan KTS genellikle doğumdan sonra düzelir, ancak bazı durumlarda kalıcı olabilir.
5. Obezite
Aşırı kilo, vücutta genel olarak daha fazla basınç ve stres yaratır. Özellikle bilek ve el bölgesinde, bu ekstra basınç sinir sıkışmasına neden olabilir. Obezite, KTS riskini artıran önemli bir faktördür.
6. Diğer Faktörler
• Genetik: Ailede KTS öyküsü olan kişilerde bu sendromun gelişme riski daha yüksektir. Genetik faktörler, karpal tünelin yapısını ve sinirlerin hassasiyetini etkileyebilir.
• Yaş: KTS, genellikle orta yaş ve üzeri kişilerde daha yaygındır. Yaşlanma ile birlikte sinirlerde ve bağ dokularda değişiklikler meydana gelir, bu da KTS riskini artırabilir.
Karpal Tünel Sendromu Belirtileri
Karpal Tünel Sendromu (KTS) belirtileri genellikle yavaş yavaş başlar ve zamanla kötüleşir. KTS, el ve bilekte çeşitli rahatsızlıklar ve fonksiyon kayıplarına neden olabilir.
Uyuşma ve Karıncalanma: KTS'nin en yaygın belirtilerinden biri, özellikle başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağının yarısında hissedilen uyuşma ve karıncalanmadır. Bu his genellikle gece daha belirgin hale gelir ve kişiyi uykusundan uyandırabilir. Sabahları uyandığınızda elinizde uyuşma hissediyorsanız, bu durum KTS'nin bir işareti olabilir.
Ağrı: El ve bilekte hissedilen ağrı, KTS'nin bir başka yaygın belirtisidir. Bu ağrı, bazen kolun yukarısına, hatta omuza kadar yayılabilir. Ağrı, özellikle bileğin yoğun kullanıldığı aktiviteler sırasında artabilir. Uzun süre bilgisayar kullanımı veya ağır işler yapma, bu ağrıyı tetikleyebilir.
Zayıflık ve Kavrama Gücünde Azalma: KTS, el kaslarında zayıflığa ve kavrama gücünde azalmaya neden olabilir. Nesneleri tutmada zorlanma, sık sık düşürme ve el becerilerinde azalma gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu durum, günlük aktiviteleri etkileyebilir ve ince motor becerileri gerektiren işlerde zorluk yaşanmasına neden olabilir.
Parmaklarda Şişlik Hissi: KTS’li bazı kişiler, parmaklarında şişlik hissi yaşadıklarını belirtirler. Aslında parmaklar şişmemiş olabilir, ancak sinir sıkışması nedeniyle böyle bir his oluşabilir. Bu his, parmaklarda sıkışıklık ve rahatsızlık hissi yaratabilir.
Gece Şikayetleri: Gece boyunca artan uyuşma ve karıncalanma, kişiyi sık sık uykusundan uyandırabilir. Bileği sallayarak veya pozisyon değiştirerek rahatlama arayışı, KTS'nin yaygın bir belirtisidir. Bu durum, uyku kalitesini olumsuz etkileyebilir ve günlük yorgunluğa neden olabilir.
Eldeki Hassasiyet Kaybı: Median sinirin sıkışması, elin avuç içi ve parmaklarda hassasiyet kaybına yol açabilir. Özellikle başparmak ve yanındaki iki parmakta his kaybı yaşanabilir. Bu durum, sıcak ve soğuk gibi duyusal uyarıları algılamada zorluk yaratabilir.
Karpal Tünel Sendromu Tanısı Nasıl Konur?
Karpal Tünel Sendromu (KTS) tanısı, hastanın belirtileri, fiziksel muayene ve çeşitli testler aracılığıyla konur. Tanı sürecinin ilk adımı, hastanın tıbbi geçmişinin ve belirtilerinin dikkatlice değerlendirilmesidir. Doktor, hastanın yaşadığı semptomları, bu semptomların ne zaman başladığını, hangi durumlarda kötüleştiğini ve gece şikayetlerinin olup olmadığını sorar. Ayrıca, hastanın mesleki ve günlük aktiviteleri, sinirin sıkışmasına yol açabilecek tekrarlayan hareketlerin olup olmadığını anlamak için gözden geçirilir. Fiziksel muayene sırasında doktor, el ve bileğin yapısını, kas gücünü ve refleksleri değerlendirir. Bu muayene, median sinir sıkışmasının olup olmadığını anlamak için önemlidir. Doktor, çeşitli fiziksel testler yaparak belirtilerin doğruluğunu kontrol eder. Bu testler şunları içerebilir:
• Tinel İşareti: Doktor, bileğin iç kısmına hafifçe vurarak median sinirin geçtiği bölgeyi test eder. Vurma sırasında el parmaklarında uyuşma veya karıncalanma hissedilirse, bu Tinel işaretinin pozitif olduğunu gösterir ve KTS’nin bir belirtisi olabilir.
• Phalen Manevrası: Hasta, bileğini 90 derece bükerek 60 saniye boyunca bu pozisyonda tutar. Bu süre zarfında parmaklarda uyuşma, karıncalanma veya ağrı oluşursa, Phalen manevrası pozitif olarak değerlendirilir ve KTS tanısı desteklenir.
Fiziksel muayenenin yanı sıra, KTS tanısını kesinleştirmek için elektrofizyolojik testler yapılabilir. Bu testler, sinirlerin elektriksel aktivitesini ve iletim hızını ölçerek sinir sıkışmasının derecesini belirler. En yaygın kullanılan testler şunlardır:
• Sinir İletim Çalışmaları (NCS): Bu test, median sinirin elektriksel uyarılara nasıl yanıt verdiğini ölçer. Sinir boyunca elektriksel sinyaller gönderilir ve sinirin bu sinyalleri iletme hızı ölçülür. Sinir iletim hızının yavaşlaması, sinir sıkışmasının bir göstergesi olabilir.
• Elektromiyografi (EMG): EMG, kasların elektriksel aktivitesini ölçen bir testtir. Sinirin kaslara olan etkisini değerlendirmek için kullanılır. EMG, sinir sıkışmasının kaslardaki etkilerini ortaya koyarak tanıyı destekler.
KTS tanısında nadiren kullanılan ancak gerekli durumlarda başvurulan görüntüleme yöntemleri, bilek ve sinir yapısının daha ayrıntılı incelenmesine olanak tanır. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) veya ultrasonografi, karpal tünel bölgesindeki yapısal anormallikleri ve sinir sıkışmasının nedenlerini belirlemede yardımcı olabilir.
Karpal Tünel Sendromu Tedavisi
Karpal Tünel Sendromu (KTS) tedavisi, belirtilerin şiddetine ve sinir sıkışmasının derecesine bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri, konservatif (cerrahi olmayan) yöntemlerden cerrahi müdahalelere kadar geniş bir yelpazede yer alır.
1. Konservatif (Cerrahi Olmayan) Tedaviler: KTS belirtileri hafif veya orta şiddette ise, konservatif tedavi yöntemleri genellikle ilk tercih olarak değerlendirilir. Bu tedavi yöntemleri şunları içerir:
• Bilek Ateli: Özellikle gece boyunca kullanılan bilek ateli, bileği düz bir pozisyonda tutarak median sinir üzerindeki baskıyı azaltır. Atel, gece semptomlarını hafifletir ve uykunun bölünmesini önler.
• Aktivite Değişiklikleri: Tekrarlayan bilek hareketlerini içeren aktivitelerden kaçınmak, sinir üzerindeki baskıyı azaltmada yardımcı olabilir. Ergonomik düzenlemeler yaparak çalışma ortamını ve yöntemlerini değiştirmek de faydalı olabilir.
• Fizik Tedavi: El ve bilek egzersizleri, kasları güçlendirir ve sinir üzerindeki baskıyı azaltır. Fizik tedavi uzmanları tarafından önerilen egzersiz programları, KTS belirtilerini hafifletmeye yardımcı olabilir.
• İlaç Tedavisi: Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) ve kortikosteroid enjeksiyonları, ağrı ve iltihabı azaltarak semptomları hafifletebilir. Kortikosteroid enjeksiyonları, sinir sıkışmasının neden olduğu şişliği azaltmada etkili olabilir.
2. Cerrahi Tedavi: Konservatif tedavi yöntemleriyle yeterli iyileşme sağlanamazsa veya belirtiler şiddetliyse, cerrahi müdahale düşünülebilir. Cerrahi tedavi, sinir üzerindeki baskıyı kalıcı olarak azaltmayı amaçlar. En yaygın cerrahi yöntemler şunlardır:
• Karpal Tünel Gevşetme Ameliyatı: Bu ameliyat, karpal tünelin çatısını oluşturan ligamentin kesilmesiyle sinir üzerindeki baskının azaltılmasını sağlar. Ameliyat, açık cerrahi veya endoskopik cerrahi olarak gerçekleştirilebilir. Açık cerrahi, daha geniş bir kesim gerektirirken, endoskopik cerrahi daha küçük kesilerle yapılır ve iyileşme süresi genellikle daha kısadır.
• Ameliyat Sonrası Bakım: Cerrahi müdahaleden sonra, el ve bileğin iyileşme süreci için dikkatli bir bakım gereklidir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon programları, elin hareketliliğini ve gücünü yeniden kazanmasına yardımcı olur. Ameliyat sonrası iyileşme süreci birkaç hafta ila birkaç ay sürebilir.
3. Alternatif ve Tamamlayıcı Tedaviler: Bazı hastalar, KTS belirtilerini hafifletmek için alternatif ve tamamlayıcı tedavi yöntemlerine de başvurabilirler. Bu yöntemler, geleneksel tedavilere ek olarak kullanılabilir ve şunları içerebilir:
• Akupunktur: Sinir sıkışması ve ağrıyı hafifletmek için akupunktur tedavisi uygulanabilir. Bazı hastalar, akupunkturun semptomlarını hafiflettiğini bildirmektedir.
• Yoga ve Germe Egzersizleri: Yoga ve germe egzersizleri, kasları güçlendirmeye ve esnekliği artırmaya yardımcı olabilir. Bu egzersizler, bilek ve el üzerindeki baskıyı azaltabilir.
Karpal Tünel Sendromu ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Soru 1: Karpal Tünel Sendromu nedir?
Cevap: Karpal Tünel Sendromu (KTS), bilekteki dar bir geçit olan karpal tünelden geçen median sinirin sıkışması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Bu sıkışma, el ve bilekte uyuşma, karıncalanma, ağrı ve güçsüzlüğe neden olabilir.
Soru 2: Karpal Tünel Sendromu'nun belirtileri nelerdir?
Cevap: KTS belirtileri arasında başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağında uyuşma ve karıncalanma, el ve bilekte ağrı, el kaslarında zayıflık ve kavrama gücünde azalma yer alır. Gece belirtilerinin artması ve parmaklarda şişlik hissi de yaygındır.
Soru 3: Karpal Tünel Sendromu kimlerde daha sık görülür?
Cevap: KTS, özellikle el ve bileklerini sürekli kullanan kişilerde daha sık görülür. Bilgisayar kullanıcıları, el işi ile uğraşanlar, fabrikada çalışanlar ve müzisyenler risk altındadır. Ayrıca, diyabet, romatoid artrit gibi sağlık sorunları olan kişilerde de KTS gelişme riski yüksektir.
Soru 4: Karpal Tünel Sendromu nasıl teşhis edilir?
Cevap: KTS tanısı, hastanın belirtileri ve tıbbi geçmişi, fiziksel muayene ve elektrofizyolojik testler (sinir iletim çalışmaları ve elektromiyografi) ile konur. Doktor, belirtileri doğrulamak için Tinel işareti ve Phalen manevrası gibi fiziksel testler yapabilir.
Soru 5: Karpal Tünel Sendromu tedavi edilebilir mi?
Cevap: Evet, KTS tedavi edilebilir. Tedavi seçenekleri arasında bilek ateli kullanımı, aktivite değişiklikleri, fizik tedavi, ilaç tedavisi ve cerrahi müdahale bulunur. Tedavi, belirtilerin şiddetine ve sinir sıkışmasının derecesine bağlı olarak değişir.
Soru 6: Karpal Tünel Sendromu için cerrahi müdahale ne zaman gereklidir?
Cevap: Cerrahi müdahale, konservatif tedavi yöntemleriyle yeterli iyileşme sağlanamayan veya belirtileri şiddetli olan KTS vakalarında düşünülür. Cerrahi tedavi, sinir üzerindeki baskıyı kalıcı olarak azaltmayı amaçlar ve genellikle karpal tünel gevşetme ameliyatı şeklinde gerçekleştirilir.
Soru 7: Karpal Tünel Sendromu'nun önlenmesi mümkün mü?
Cevap: KTS'nin tamamen önlenmesi her zaman mümkün olmasa da, risk faktörlerini azaltarak belirtilerin ortaya çıkma olasılığını düşürebilirsiniz. Ergonomik çalışma düzenlemeleri yapmak, tekrarlayan hareketlerden kaçınmak, düzenli molalar vermek ve el egzersizleri yapmak KTS riskini azaltabilir.
Soru 8: Karpal Tünel Sendromu tedavi edilmezse ne olur?
Cevap: KTS tedavi edilmezse, sinir üzerindeki baskı artarak kalıcı sinir hasarına neden olabilir. Bu durum, el fonksiyonlarının kaybına, sürekli ağrıya ve günlük aktivitelerin ciddi şekilde etkilenmesine yol açabilir. Bu nedenle, belirtiler ortaya çıktığında bir sağlık profesyoneline danışmak önemlidir.
Soru 9: Karpal Tünel Sendromu gebelikte nasıl yönetilir?
Cevap: Gebelik sırasında KTS belirtileri ortaya çıkabilir veya mevcut belirtiler kötüleşebilir. Gebelikte KTS yönetimi genellikle konservatif tedavi yöntemleri ile yapılır. Bilek ateli kullanımı, aktivite değişiklikleri ve hafif el egzersizleri belirtileri hafifletebilir. Doğum sonrası belirtiler genellikle düzelir, ancak kalıcı şikayetler için ek tedavi gerekebilir.
Soru 10: Karpal Tünel Sendromu için hangi egzersizler faydalıdır?
Cevap: KTS belirtilerini hafifletmek için el ve bilek esneme egzersizleri, sinir kayma egzersizleri ve el kaslarını güçlendiren egzersizler faydalıdır. Bir fizik tedavi uzmanı tarafından önerilen egzersiz programını uygulamak, sinir üzerindeki baskıyı azaltabilir ve el fonksiyonlarını iyileştirebilir.
Yayın tarihi: 05.Ağustos.2024
"Bu içeriğin geliştirilmesinde Aktıp Hastanesi uzman hekimleri katkı sağlamıştır. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz."