Sarılık hastalığı nedir? Sarılık hastalığı belirtileri nelerdir? Yetişkinlerde sarılık hastalığı nedir? Bebeklerde sarılık hastalığı tedavisi nedir? Sarılık hastalığı, tıp literatüründe bilirubin seviyesindeki artış sonucu cildin ve göz akının sarı renk alması olarak tanımlanmaktadır. Bu durum, karaciğerin bilirubin pigmentini işleyememesi veya kırmızı kan hücrelerinin aşırı miktarda parçalanması sonucu ortaya çıkmaktadır. Sarılık, genellikle ciddi bir sağlık sorununun belirtisi olabilir. Karaciğer hastalıkları, safra yolları tıkanıklığı, kan hastalıkları veya enfeksiyonlar gibi birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu nedenle, sarılık hastalığının belirtileri görüldüğünde mutlaka bir sağlık profesyoneline başvurulması önemlidir. Sarılığın belirtileri arasında ciltte ve göz akında sararma, idrarın koyu renkte olması, dışkının açık renkte olması, halsizlik, iştahsızlık ve karın ağrısı gibi durumlar bulunmaktadır. Sarılık hastalığının teşhisi genellikle fiziksel muayene, kan testleri ve görüntüleme yöntemleri ile konulmaktadır. Tedavi ise altta yatan nedenin belirlenmesine bağlı olarak değişiklik göstermektedir.
Sarılık hastalığına yakalanma riskini azaltmak için düzenli olarak sağlık kontrollerini yaptırmak, dengeli beslenmek ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek oldukça önemlidir. Ayrıca, hepatit gibi bulaşıcı hastalıklardan korunmak için aşı yaptırmak da büyük önem taşımaktadır.
Özel Aktıp Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları branşı hekimlerinden Uzm. Dr. Tevfik ÖNCÜ, sarılık hastalığı hakkında detaylı bilgi vererek önemli uyarılarda bulundu.
Sarılık Hastalığı Nedenleri Nelerdir?
Sarılık, cildin ve gözlerin beyaz kısmının sarımsı bir renk alması durumudur ve kandaki bilirubin seviyesinin yükselmesi sonucu ortaya çıkar. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanması sırasında oluşan sarı bir pigmenttir. Sarılık, bilirubin metabolizmasındaki bozukluklardan kaynaklanır ve bu bozukluklar üç ana kategoride incelenir: pre-hepatik, hepatik ve post-hepatik nedenler.
1. Pre-Hepatik (Karaciğer Öncesi) Nedenler
Pre-hepatik sarılık, bilirubinin aşırı üretimi sonucu ortaya çıkar. Bu durum genellikle kırmızı kan hücrelerinin aşırı yıkımı ile ilişkilidir:
• Hemolitik Anemi: Kırmızı kan hücrelerinin normalden hızlı yıkıldığı bir durumdur. Bu yıkım, yüksek miktarda bilirubin üretimine yol açar.
• Talassemi: Genetik bir kan hastalığı olup, anormal hemoglobin üretimine ve kırmızı kan hücrelerinin erken yıkımına neden olur.
• Orak Hücreli Anemi: Kırmızı kan hücrelerinin şekil bozukluğu nedeniyle kolayca parçalanması sonucu gelişen genetik bir hastalıktır.
• Transfüzyon Reaksiyonları: Uygun olmayan kan transfüzyonları, kırmızı kan hücrelerinin yıkımını artırarak sarılığa yol açabilir.
2. Hepatik (Karaciğer Kaynaklı) Nedenler
Hepatik sarılık, karaciğerin bilirubini işleme veya salgılama yeteneğindeki bozukluklar nedeniyle oluşur:
• Hepatit: Karaciğerin iltihaplanması olup, viral (Hepatit A, B, C), alkolik veya toksik maddelere bağlı olabilir. Hepatit, karaciğerin bilirubin işleme kapasitesini azaltır.
• Siroz: Karaciğerin kronik hasarı sonucu oluşan skar dokusudur ve karaciğer fonksiyonlarını ciddi şekilde bozar.
• Karaciğer Kanseri: Karaciğerdeki tümörler, bilirubin metabolizmasını ve safra akışını engelleyebilir.
• İlaçlar ve Toksinler: Bazı ilaçlar ve kimyasallar karaciğer hasarına yol açarak bilirubin metabolizmasını etkileyebilir.
3. Post-Hepatik (Karaciğer Sonrası) Nedenler
Post-hepatik sarılık, bilirubinin karaciğerden safra yollarına ve bağırsaklara atılımındaki engellerden kaynaklanır:
• Safra Taşları: Safra kanallarını tıkayarak bilirubinin bağırsaklara geçişini engeller.
• Pankreas Kanseri: Pankreas başındaki tümörler, safra kanallarına baskı yaparak tıkanıklığa neden olabilir.
• Safra Yolu Darlıkları: Doğumsal anomaliler veya cerrahi işlemler sonrası gelişen darlıklar, safra akışını bozabilir.
• Kolanjit: Safra yollarının iltihaplanması ve enfeksiyonu, safra akışını engelleyerek sarılığa yol açabilir.
Sarılık Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Sarılık, kandaki bilirubin seviyesinin artması sonucu cildin, gözlerin beyaz kısmının ve mukoz membranların sarımsı bir renk almasıdır. Bu durum, çeşitli nedenlerden kaynaklanabilir ve sarılığın belirtileri altta yatan nedene bağlı olarak değişebilir. Sarılığın en belirgin belirtisi, cilt ve gözlerin beyaz kısmında görülen sarımsı renktir. Bu sararma genellikle ilk olarak gözlerde fark edilir ve zamanla cilde yayılabilir. Sarılığın şiddeti, kandaki bilirubin seviyesine bağlı olarak değişir. Yüksek bilirubin seviyeleri idrara da yansır, bu da idrarın normalden daha koyu bir renge sahip olmasına neden olur. İdrar, genellikle çay veya kola renginde olabilir. Bilirubinin bağırsaklara geçişinde bir sorun olduğunda, dışkı rengi açılır. Normalde kahverengi olan dışkı, açık gri veya kil rengine dönüşebilir. Bu durum, bilirubinin safra yoluyla dışkıya geçememesi nedeniyle oluşur. Bilirubin seviyelerinin artması, ciltte yaygın bir kaşıntıya neden olabilir. Bu kaşıntı, özellikle geceleri daha şiddetli olabilir ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Sarılığa neden olan altta yatan hastalıklar, genellikle genel bir yorgunluk ve halsizlik hissine yol açar. Bu belirtiler, vücudun enfeksiyonla veya karaciğer hasarıyla mücadele etmesinden kaynaklanabilir. Özellikle karaciğer ve safra yolları ile ilgili sorunlar, karın bölgesinde ağrı ve hassasiyete neden olabilir. Karın ağrısı, genellikle sağ üst kadranda hissedilir ve bazen sırta veya omuza yayılabilir. Sarılığa yol açan bazı durumlar, sindirim sistemi üzerinde etkili olabilir ve bu da bulantı ve kusmaya neden olabilir. Bu belirtiler, özellikle hepatit gibi karaciğer hastalıklarında yaygındır. Sarılıkla ilişkili birçok hastalık, iştah kaybına ve sonuç olarak kilo kaybına neden olabilir. Bu durum, hastanın genel sağlığını ve enerji seviyesini olumsuz etkileyebilir. Enfeksiyonlar veya inflamatuar durumlar nedeniyle sarılık ortaya çıktığında, hastada ateş görülebilir. Ateş, vücudun enfeksiyona karşı verdiği doğal bir tepkidir. Karaciğer hastalıklarına bağlı olarak karın bölgesinde sıvı birikmesi (asit) görülebilir. Bazı enfeksiyonlar ve sistemik hastalıklar eklem ve kas ağrılarına neden olabilir. Yenidoğanlarda görülen fizyolojik sarılık, doğumdan birkaç gün sonra ortaya çıkar ve genellikle geçicidir.
Bebeklerde Sarılık
Sarılık, yenidoğan bebeklerde oldukça yaygın görülen bir durumdur ve genellikle cildin ve gözlerin beyaz kısmının sarımsı bir renk almasıyla tanınır. Bu durum, bebeklerin kanında bilirubin adı verilen sarı pigmentin yükselmesi sonucu ortaya çıkar. Bebeklerde sarılık genellikle geçicidir ve tedavi gerektirmeden kendi kendine düzelir.
Yenidoğan Sarılığı Nedir?
Yenidoğan sarılığı, bebeklerin kanındaki bilirubin seviyelerinin yükselmesi sonucu cilt ve gözlerde sarı renk değişikliği ile karakterizedir. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanması sırasında oluşur ve normalde karaciğer tarafından işlenerek vücuttan atılır. Yenidoğan bebeklerde karaciğer henüz tam olarak olgunlaşmamış olduğu için bilirubini yeterince hızlı işleyemez, bu da bilirubin seviyelerinin yükselmesine ve sarılığa neden olur.
Yenidoğan Sarılığının Nedenleri
Yenidoğan sarılığı, genellikle zararsız olan fizyolojik bir süreçtir, ancak bazı durumlarda altta yatan başka nedenler de olabilir:
Fizyolojik Sarılık: Bebeklerin çoğunda doğumdan sonraki 2-4 gün içinde ortaya çıkar ve genellikle 1-2 hafta içinde kendiliğinden geçer.
Anne Sütü Sarılığı: Anne sütü ile beslenen bebeklerde görülebilir ve genellikle 1-2 hafta sonra ortaya çıkar. Anne sütünün bileşimindeki maddeler bilirubin metabolizmasını etkileyebilir.
Prematüre Bebek Sarılığı: Prematüre bebeklerde karaciğer olgunlaşması daha uzun sürdüğünden, sarılık daha yaygın ve daha şiddetli olabilir.
Hemolitik Hastalık: Anne ve bebeğin kan gruplarının uyuşmaması (örneğin, Rh uyuşmazlığı) durumunda, bebeğin kırmızı kan hücreleri hızla parçalanabilir, bu da bilirubin seviyelerini artırır.
Yetersiz Beslenme: Bebek yeterince anne sütü veya formül süt almazsa, bilirubin bağırsaklarda yeniden emilebilir ve sarılık şiddetlenebilir.
Yenideoğan Sarılık Belirtileri
Yenidoğan sarılığının başlıca belirtisi, ciltte ve göz aklarında sarımsı renk değişikliğidir. Bu sararma ilk olarak yüz ve baş bölgesinde fark edilir ve daha sonra vücuda yayılabilir. İdrar koyu sarı veya turuncu olabilir. Dışkı rengi ise soluk veya beyaz olabilir. Bebek normalden daha uykulu veya beslenme konusunda isteksiz olabilir.
Yenideoğan Sarılık Teşhisi
Sarılık, genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde bebek muayenesi sırasında tespit edilir. Doktor, cilt ve gözlerdeki sarılığı gözlemleyerek ve bilirubin seviyelerini ölçerek teşhis koyar. Bilirubin seviyesi genellikle bir kan testi ile belirlenir.
Yenideoğan Sarılık Tedavisi
Bebeklerde sarılık genellikle kendi kendine düzelir, ancak bazı durumlarda tedavi gerekebilir:
• Fototerapi: Bebek, özel bir mavi ışık altında tutulur. Bu ışık, bilirubini cilt üzerinden parçalayarak vücuttan atılmasını kolaylaştırır.
• Anne Sütü ile Besleme: Bebek sık sık emzirilmelidir. Anne sütü bilirubin atılımını hızlandırır.
• IV Sıvılar: Şiddetli sarılık durumlarında, bebeğe intravenöz (IV) sıvılar verilebilir.
• Kan Değişimi: Çok nadir durumlarda, çok yüksek bilirubin seviyeleri kan değişimini gerektirebilir.
Sarılık Hastalığı Tanısı Nasıl Konur?
Sarılık, farklı nedenlere bağlı olarak gelişebildiği için tanı süreci dikkatli bir değerlendirme ve bir dizi test gerektirir. Tanı sürecinin ilk adımı, hastanın tıbbi geçmişinin detaylı bir şekilde değerlendirilmesidir. Doktor, hastanın belirtilerini, bu belirtilerin ne kadar süredir devam ettiğini, varsa eşlik eden diğer belirtileri ve hastanın genel sağlık durumunu sorgular. Ayrıca, hastanın kullandığı ilaçlar, alkol tüketimi, önceki hastalıkları ve ailede benzer durumların olup olmadığı hakkında bilgi toplanır. Fiziksel muayene, sarılık tanısının konulmasında önemli bir adımdır. Doktor, cilt, gözler ve mukoz membranlarda sararma olup olmadığını kontrol eder. Ayrıca, karaciğerin büyüklüğünü ve hassasiyetini değerlendirmek için karın bölgesine dokunur. Şişkinlik, karın ağrısı, kaşıntı gibi belirtiler de incelenir. Sarılık tanısının doğrulanması ve altta yatan nedenin belirlenmesi için çeşitli laboratuvar testleri yapılır:
Bilirubin Testi: Kandaki total bilirubin, direkt bilirubin ve indirekt bilirubin seviyeleri ölçülür. Bu test, bilirubin metabolizmasındaki bozuklukları belirlemeye yardımcı olur.
Karaciğer Fonksiyon Testleri (LFT): ALT, AST, ALP ve GGT gibi enzim seviyeleri ölçülerek karaciğerin işlevi değerlendirilir. Yüksek enzim seviyeleri karaciğer hasarını gösterebilir.
Tam Kan Sayımı (CBC): Anemi veya enfeksiyon belirtilerini tespit etmek için yapılır.
Kan Uyuşmazlık Testleri: Anne ve bebeğin kan gruplarının uyuşmazlığı durumunda bebeklerde hemolitik hastalık araştırılır.
Viral Hepatit Testleri: Hepatit A, B, C gibi viral enfeksiyonların varlığını kontrol etmek için yapılır.
Sarılığın nedenini belirlemek ve safra yollarındaki olası tıkanıklıkları değerlendirmek için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılır:
Ultrasonografi: Karaciğer, safra kesesi ve safra yollarını görüntülemek için kullanılır. Safra taşları, tümörler veya duktus tıkanıklıkları tespit edilebilir.
BT Tarama (Bilgisayarlı Tomografi): Daha ayrıntılı görüntüler elde etmek için kullanılır. Karaciğer, pankreas ve safra yollarındaki anomalileri değerlendirmek için uygundur.
MRCP (Manyetik Rezonans Kolanjiyopankreatografi): Safra ve pankreas kanallarının görüntülenmesinde kullanılır. Tıkanıklıkların ve diğer yapısal sorunların belirlenmesine yardımcı olur.
Karaciğer biyopsisi, karaciğer hastalıklarının tanısında önemli bir rol oynar. Lokal anestezi altında yapılan bu prosedürde, karaciğerden küçük bir doku örneği alınarak mikroskop altında incelenir. Biyopsi, karaciğerin yapısını ve hasar derecesini değerlendirmede yardımcı olur. Bazı durumlarda, sarılığın nedeni hakkında daha fazla bilgi edinmek için ek testler gerekebilir:
Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi (ERCP): Safra ve pankreas kanallarının incelenmesi ve gerektiğinde tedavi edilmesi için kullanılır.
Serolojik Testler: Otoimmün hepatit veya diğer otoimmün hastalıkların tanısında kullanılır.
Sarılık Hastalığı Tedavisi Nasıl Yapılır?
Sarılık, karaciğerde oluşan bir rahatsızlık sonucunda vücutta bilirubin adı verilen bir maddenin birikmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Sarılık hastalığı genellikle cilt ve gözlerde sararma, idrar renginde koyulaşma, dışkı renginde açılma gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu durumun tedavisi için ise çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Sarılık hastalığının tedavisinde ilk adım, hastalığın nedeninin belirlenmesidir. Karaciğer hastalıkları, safra yolları tıkanıklığı, kan hücrelerinin parçalanması gibi farklı sebeplerle ortaya çıkabilen sarılık, bu sebeplerin tespit edilmesiyle daha etkili bir şekilde tedavi edilebilir. Bu nedenle, sarılık şikayetiyle doktora başvuran hastaların detaylı bir muayeneden geçmesi ve gerekli tetkiklerin yapılması önemlidir. Tedavinin ikinci adımı ise hastalığın seyrine göre belirlenen yöntemlerle bilirubin seviyesinin düşürülmesidir. Bu amaçla kullanılan yöntemler arasında ilaç tedavisi, fototerapi, kan değişimi gibi yöntemler bulunmaktadır. İlaç tedavisi, karaciğerin bilirubini parçalama ve atma kapasitesini arttırmayı hedefler. Fototerapi ise özel bir ışık kaynağıyla cildin altındaki bilirubinin parçalanmasını sağlayarak vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Kan değişimi ise bilirubin seviyesini hızla düşürmek için kullanılan bir yöntemdir. Sarılık hastalığının tedavisinde beslenme de önemli bir faktördür. Hastaların sağlıklı beslenmeye özen göstermesi, karaciğerin daha iyi çalışmasını sağlayarak tedavi sürecine olumlu katkıda bulunabilir. Ayrıca, alkol tüketiminden kaçınılması ve doktorun önerdiği diğer beslenme kurallarına uyulması da tedavi sürecinin başarılı olmasında önemli bir etkendir. Tedavi sürecinde hastaların düzenli olarak doktor kontrolüne gitmeleri de oldukça önemlidir. Doktorun önerdiği ilaçları düzenli olarak kullanmak, yapılması gereken tetkik ve kontrolleri aksatmamak tedavi sürecinin başarılı olması için gereklidir.
Sarılık Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular
• Soru 1: Sarılık nedir ve nasıl oluşur?
Cevap: Sarılık, cilt, gözlerin beyaz kısmı ve mukoz membranların sarımsı bir renk alması durumudur. Bu durum, kandaki bilirubin seviyesinin artması sonucu ortaya çıkar. Bilirubin, kırmızı kan hücrelerinin parçalanması sırasında oluşan sarı bir pigmenttir ve normalde karaciğer tarafından işlenerek vücuttan atılır. Karaciğerin bu işlevini yeterince yapamaması durumunda bilirubin birikerek sarılığa neden olur.
• Soru 2: Sarılığın belirtileri nelerdir?
Cevap: Sarılığın en belirgin belirtisi, cilt ve gözlerdeki sararmadır. Bunun yanı sıra, koyu renkli idrar, açık renkli dışkı, kaşıntı, yorgunluk, halsizlik, karın ağrısı ve bulantı gibi belirtiler de görülebilir.
• Soru 3: Sarılık kimlerde daha sık görülür?
Cevap: Sarılık her yaşta görülebilse de, yenidoğan bebeklerde daha yaygındır. Ayrıca, karaciğer hastalıkları, hemolitik anemiler ve safra yolu tıkanıklıkları gibi durumlar sarılık riskini artırır. Alkol tüketimi, hepatit enfeksiyonları ve bazı ilaçlar da sarılığa yol açabilir.
• Soru 4: Sarılık bulaşıcı mıdır?
Cevap: Sarılığın kendisi bulaşıcı değildir, ancak sarılığa neden olan bazı enfeksiyonlar (örneğin, viral hepatit) bulaşıcı olabilir. Hepatit A, B ve C virüsleri, enfekte kişilerin kanı, vücut sıvıları veya kontamine gıdalar yoluyla bulaşabilir.
• Soru 5: Sarılık nasıl teşhis edilir?
Cevap: Sarılık teşhisi, hastanın tıbbi geçmişinin değerlendirilmesi, fiziksel muayene ve laboratuvar testleri ile konur. Bilirubin seviyelerinin ölçülmesi, karaciğer fonksiyon testleri, tam kan sayımı ve görüntüleme yöntemleri (ultrason, BT taraması) teşhis için kullanılan başlıca yöntemlerdir.
• Soru 6: Sarılık nasıl tedavi edilir?
Cevap: Sarılık tedavisi, altta yatan nedene bağlı olarak değişir. Hemolitik anemiler, antiviral tedavi, alkol tüketiminin kesilmesi, safra taşlarının çıkarılması veya kanser tedavisi gibi yöntemler kullanılabilir. Bebeklerde sarılık genellikle fototerapi ile tedavi edilir.
• Soru 7: Sarılık önlenebilir mi?
Cevap: Sarılığın bazı türleri önlenebilir. Hepatit B aşısı, hepatit B virüsüne karşı koruma sağlar. Sağlıklı bir yaşam tarzı, alkol tüketiminin sınırlandırılması ve güvenli cinsel ilişki uygulamaları, karaciğer hastalıkları ve enfeksiyonlardan korunmaya yardımcı olabilir.
• Soru 8: Yenidoğan sarılığı ne kadar sürer?
Cevap: Yenidoğan sarılığı genellikle doğumdan sonraki ilk birkaç gün içinde başlar ve 1-2 hafta içinde kendiliğinden düzelir. Prematüre bebeklerde veya anne sütü sarılığı olan bebeklerde bu süre biraz daha uzun olabilir. Sarılık belirtileri şiddetliyse veya uzun sürerse, doktor müdahalesi gerekebilir.
• Soru 9: Sarılığın komplikasyonları nelerdir?
Cevap: Tedavi edilmeyen şiddetli sarılık, karaciğer hasarı, beyin hasarı (kernikterus), safra yollarında tıkanıklık ve ciddi enfeksiyonlar gibi komplikasyonlara yol açabilir. Bu nedenle, sarılık belirtileri görüldüğünde hemen bir sağlık profesyoneline başvurmak önemlidir.
• Soru 10: Sarılık için hangi testler yapılır?
Cevap: Sarılık teşhisi için yapılan testler arasında total bilirubin testi, direkt ve indirekt bilirubin testleri, karaciğer fonksiyon testleri (ALT, AST, ALP, GGT), tam kan sayımı, viral hepatit testleri ve görüntüleme yöntemleri (ultrasonografi, BT taraması, MRCP) yer alır.
Yayın tarihi: 02.Ağustos.2024
"Bu içeriğin geliştirilmesinde Aktıp Hastanesi uzman hekimleri katkı sağlamıştır. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz."