Şeker hastalığı nedir? Diyabet nedir? Şeker hastalığı belirtileri nelerdir? Şeker hastalığı neden olur? Şeker hastalığı nasıl geçer? Şeker hastalığına ne iyi gelir? Kadınlarda şeker hastalığı belirtileri nasıl anlaşılır? Sinirsel şeker hastalığı belirtileri nelerdir? Genç yaşta şeker hastalığı neden olur? Şeker hastalığı, vücudun kan şekeri seviyelerini düzenleme yeteneğini etkileyen bir durumdur. Normalde, pankreasta bulunan beta hücreleri, insülin adı verilen bir hormon salgılar. İnsülin, kan dolaşımındaki glikozun hücrelere taşınmasını ve enerji üretimi için kullanılmasını sağlar. Ancak, şeker hastalığında vücut ya insülin üretemez ya da üretilen insülini etkili bir şekilde kullanamaz. Tip 1 diyabet genellikle çocukluk veya genç yetişkinlik döneminde ortaya çıkar ve vücudun bağışıklık sistemi pankreasın beta hücrelerini hedef alarak yok eder. Bu durumda vücut insülin üretemez ve dışarıdan insülin enjekte edilmesi gereklidir. Tip 2 diyabet ise genellikle yetişkinlik döneminde ortaya çıkar ve vücut ya yeterince insülin üretemez ya da üretilen insülini etkili bir şekilde kullanamaz. Tip 2 diyabetin en yaygın nedeni obezitedir ve yaşam tarzı değişiklikleri, diyet ve egzersiz ile kontrol altına alınabilir. Diyabetin belirtileri arasında aşırı susama, sık idrara çıkma, aşırı açlık hissi, yorgunluk, bulanık görme ve yara iyileşme sürecinin uzaması yer alır. Diyabetin tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri, diyet, egzersiz, ilaçlar ve insülin enjeksiyonlarını içerebilir. Tedavi edilmeyen veya kontrol altına alınmayan diyabet ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bunlar arasında kalp hastalığı, böbrek hastalığı, görme kaybı, sinir hasarı ve amputasyon yer alabilir. Diyabetin önlenmesi ve kontrol altına alınması için düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, kilo kontrolüne dikkat etmek ve düzenli olarak kan şekerini takip etmek önemlidir. Ayrıca düzenli tıbbi kontroller ve sağlık profesyonelleri ile işbirliği yapmak da diyabetin yönetiminde önemli bir rol oynar.
Özel Aktıp Hastanesi Dahiliye birimi hekimlerinden Uzm. Dr. Hikmet Utku ODMAN, Şeker hastalığı(Diyabet) ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.
Şeker Hastalığı Nedenleri
Şeker hastalığı, vücudun kan şekeri seviyelerini düzenleyen insülin hormonunun yetersiz üretimi veya vücut tarafından etkili bir şekilde kullanılamaması sonucunda ortaya çıkan bir hastalıktır. Şeker hastalığının birçok nedeni olabilir ve genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesi sonucunda ortaya çıkar. Şeker hastalığının en yaygın nedenleri arasında genetik yatkınlık, obezite, hareketsiz bir yaşam tarzı, kötü beslenme alışkanlıkları ve stres yer almaktadır. Ayrıca bazı tıbbi durumlar ve ilaçlar da şeker hastalığının ortaya çıkmasına neden olabilir. Genetik yatkınlık, ebeveynlerden gelen genetik faktörlerin şeker hastalığı riskini artırabileceği anlamına gelir. Eğer ailede şeker hastalığı olan bireyler varsa, kişinin bu hastalığa yakalanma riski daha yüksek olabilir. Ancak genetik yatkınlık tek başına şeker hastalığının ortaya çıkmasına neden olmaz, çevresel faktörlerin de etkisi önemlidir. Obezite, vücuttaki yağ dokusunun artmasıyla birlikte insülin direncinin artmasına ve tip 2 diyabet riskinin artmasına neden olabilir. Ayrıca obezite, karaciğerde yağ birikmesine ve insülin direncine yol açarak şeker hastalığının ortaya çıkmasına sebep olabilir. Hareketsiz bir yaşam tarzı ve kötü beslenme alışkanlıkları da şeker hastalığının ortaya çıkmasında etkili olabilir. Stres, vücuttaki kortizol hormonunun artmasına ve kan şekeri seviyelerinin yükselmesine neden olabilir. Kronik stres durumunda, sürekli yüksek kortizol seviyeleri şeker hastalığı riskini artırabilir.
İlgili İçerik: Tokluk şekeri kaç olmalı?
Şeker Hastalığı Belirtileri
Şeker hastalığının belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve belirtiler bazen hafif olabilirken bazen de şiddetli olabilir.
Şeker hastalığının en belirgin belirtilerinden biri sık idrara çıkmadır. Kan şekerinin yüksek olması, böbreklerin fazla şeker atımı için daha fazla idrar üretmesine neden olur, bu da kişinin sık sık tuvalete gitmesine yol açar. Sık idrara çıkma ile birlikte, vücudun susuzluğu gidermek için daha fazla suya ihtiyacı olabilir. Bu da aşırı susama hissine neden olabilir. Yüksek kan şekerinin insülin etkisinin bozulması nedeniyle hücrelerce kullanılmaması sonucu, vücut hücrelere gerekli enerjiyi sağlayamaz ve bu da kişinin sürekli açlık hissetmesine neden olabilir. Şeker hastalığı olan kişilerde, vücut normalden daha fazla su ve enerji kaybedebilir, bu da ani kilo kaybına neden olabilir. Şeker hastalığı olan kişilerde, hücrelerin gerekli enerjiyi alamaması nedeniyle yorgunluk ve halsizlik hissi yaygın olabilir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, göz lensinin şişmesine neden olabilir, bu da geçici bulanık görme veya odaklanma güçlüğüne yol açabilir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, yaraların iyileşme sürecini yavaşlatabilir. Bu nedenle, şeker hastalığı olan kişilerde küçük kesikler veya yaralar daha uzun sürede iyileşebilir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, sinir hasarına neden olabilir, bu da ellerde ve ayaklarda uyuşma veya karıncalanma hissine yol açabilir.
Bu belirtiler, bir kişide tek başına ya da bir arada görülebilir. Eğer bu belirtilerden herhangi biri ya da birkaçı mevcutsa, bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir. Erken teşhis ve uygun tedavi, şeker hastalığının komplikasyonlarının önlenmesine yardımcı olabilir.
İlgili İçerik: Açlık kan şekeri kaç saat sonra ölçülür?
Şeker Hastalığı Çeşitleri Nelerdir?
Tip 1 diyabet, pankreasın insülin üreten beta hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkar. çıkan otoimmün bir hastalıktır. Bu hücrelerin tahrip olmasıyla, vücut insülin üretme yeteneğini kaybeder. Tip 1 diyabet, genellikle çocukluk veya genç erişkinlik döneminde başlar ve ömür boyu insülin tedavisi gerektirir. İnsülin enjeksiyonları, bu tip diyabetin kontrol altına alınmasında temel tedavi yöntemidir. Tip 2 diyabette kullanılan oral antibiyotik olarak adlandırılan ilaçlar Tip1 diyabette etkilidir.
Tip 2 diyabet, vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamadığı veya yeterli miktarda üretemediği bir durumdur. Genellikle yaşam tarzı faktörleriyle ilişkilidir, özellikle obezite, fiziksel hareketsizlik ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları. Tip 2 diyabet genellikle yetişkinlerde görülür, ancak çocukluk çağında da artış göstermektedir. Diyet ve egzersizle beraber ilaç tedavisi veya insülin tedavisi gerekebilir.
Gestasyonel diyabet, gebelik sırasında ortaya çıkan ve genellikle gebelik sonrasında kaybolan geçici bir diyabet türüdür. Gebelik sırasında, plasenta tarafından üretilen hormonlar kan şekeri seviyelerini etkileyebilir, bu da bazı kadınlarda insülin direncine veya yeterli insülin üretimine yanıt olarak geçici olarak yüksek kan şekeri seviyelerine neden olabilir. Gestasyonel diyabet genellikle doğumdan sonra kaybolur, ancak annede ve çocukta diyabet riskini artırabilir. Doğum sonrası hastaların diyabet gelişimi açısından incelenmesini gerektirir.
Diğer Diyabet Türleri: Bunlar, nadir görülen veya spesifik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan diğer diyabet türlerini içerir. Bu türler arasında monogenik diyabetler (MODY), pankreas hastalıklarına bağlı diyabetler, ilaç veya kimyasal maddelerin neden olduğu diyabetler ve genetik sendromlarla ilişkili diyabetler bulunmaktadır. Bu tür diyabetler, tipik olarak tip 1 veya tip 2 diyabete benzer semptomlara sahip olabilir, ancak tedavi ve yönetimleri farklılık gösterebilir.
Şeker Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?
Şeker hastalığı, genellikle kan testleri kullanılarak teşhis edilir. Tanı, semptomlar, kan glukoz seviyeleri ve bazı durumlarda glukoz tolerans testi gibi belirli testlerin sonuçlarına dayanır.
Açlık Kan Şekeri Testi (Açlık Glukozu): Bu test, En az 8 saat açlık sonrası sabah alınan kanda kan şekeri seviyelerini ölçer. Normalde, açlık kan şekeri seviyeleri 100 miligram/desilitre (mg/dL)’den daha düşüktür. 100 ile 125 mg/dL arasındaki değerler prediyabeti (bozulmuş açlık glukozu) gösterebilirken, 126 mg/dL veya daha yüksek değerler şeker hastalığını gösterebilir.
Rastgele Kan Şekeri Testi: Bu test, günün herhangi bir saatinde aç veya tok farketmeksizin yapılan kan şekeri ölçümünü içerir. Eğer kan şekeri seviyeleri 200 mg/dL veya daha yüksekse ve şeker hastalığı belirtileri mevcutsa, bu tip bir testle şeker hastalığı teşhisi konabilir.
Oral Glukoz Tolerans Testi (OGTT): OGTT, kişinin açlık kan şekeri seviyesi ölçüldükten sonra bir glukoz içeceği içmesini ve daha sonra belirli zaman aralıklarında kan şekeri seviyelerinin ölçülmesini içerir. Normalde, 2 saat sonra kan şekeri seviyeleri 140 mg/dL'nin altında olmalıdır. 140 ile 199 mg/dL arasındaki değerler prediyabeti prediyabeti (bozulmuş glukoz toleransı) gösterebilirken, 200 mg/dL veya daha yüksek değerler şeker hastalığını teyit edebilir.
HbA1C Testi: HbA1C testi, son 2-3 ay boyunca ortalama kan şekeri seviyelerini ölçer. Normalde, HbA1C seviyeleri %5.7’den veya daha düşük olmalıdır. %5.7 ile %6.4 arasındaki değerler prediyabeti gösterebilirken, %6.5 veya daha yüksek değerler şeker hastalığını teyit edebilir.
Glikoz Tarama Testleri: Bazı durumlarda, risk altındaki bireylerde veya gestasyonel diyabet tanısı koymak için gebelik sırasında glikoz tarama testleri yapılabilir.
Şeker hastalığı tanısı, semptomlar, kan testleri sonuçları ve bazen diğer tıbbi testlerin birleşimiyle konulur. Doğru bir tanı koymak için, genellikle bir iç hastalıkları uzmanı veya endokrinolog tarafından değerlendirme ve testlerin yorumlanması gereklidir. Tanı konulduktan sonra, uygun tedavi planı oluşturulabilir ve hastalığın kontrol altında tutulması sağlanabilir. Sürekli takip gerektiren bir hastalıktır.
Şeker Hastalığı Tedavisi
Şeker hastalığı, günümüzde giderek artan bir sağlık sorunu haline gelmiştir. Özellikle yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsiz yaşam tarzı ve stres gibi faktörlerin etkisiyle şeker hastalığına yakalanan kişi sayısı her geçen gün artmaktadır. Ancak şeker hastalığı tedavisi mümkün olup, doğru bir tedavi planı ile hastalığın kontrol altına alınması ve komplikasyonların önlenmesi mümkündür. Şeker hastalığı tedavisi, genellikle yaşam tarzı değişiklikleri, diyet düzenlemeleri, egzersiz programları ve ilaç tedavisi gibi yöntemleri içermektedir. Öncelikle, şeker hastalığı olan bireylerin düzenli bir şekilde kan şekerlerini kontrol etmeleri ve gerekli durumlarda insülin veya oral antidiyabetik ilaçları düzenli bir şekilde kullanmaları gerekmektedir. Ayrıca, beslenme alışkanlıklarının gözden geçirilmesi ve sağlıklı beslenme prensiplerine uyulması da tedavinin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Diyet düzenlemeleri, şeker hastalığının kontrol altına alınması ve komplikasyonların önlenmesi açısından oldukça önemlidir. Şeker hastalarının özellikle yüksek glisemik indeksli besinlerden uzak durmaları, düşük karbonhidratlı ve lifli besinleri tercih etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, düzenli aralıklarla ve porsiyon kontrolü yaparak beslenmeleri, kan şekerinin dengede tutulması açısından oldukça önemlidir. Bu konuda bir beslenme uzmanından yardım almak, hastaların doğru beslenme alışkanlıklarını kazanmaları açısından oldukça faydalı olacaktır. Egzersiz, şeker hastalığı tedavisinde önemli bir yer tutmaktadır. Düzenli egzersiz yapmak, kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olurken aynı zamanda kilo kontrolüne de yardımcı olmaktadır. Haftada en az 4 gün 45 dk’lık ve hergün için en az orta şiddette egzersiz yapmak, şeker hastalığının kontrol altına alınması açısından oldukça önemlidir. Yürüyüş, koşu, yüzme gibi aerobik egzersizlerin yanı sıra direnç antrenmanları da şeker hastalığı tedavisine olumlu etki etmektedir. Şeker hastalığı tedavisinde ilaç kullanımı da sıkça tercih edilen bir yöntemdir. Doktorun önerdiği şekilde düzenli olarak ilaç kullanmak, kan şekerinin kontrol altında tutulmasına yardımcı olurken aynı zamanda komplikasyonların önlenmesine de katkı sağlamaktadır. Ayrıca, bazı durumlarda insülin tedavisi de gerekebilmektedir. Bu konuda doktorun önerilerine uyulması ve düzenli kontrollerin yapılması oldukça önemlidir.
Şeker Hastalığı Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
Soru 1: Şeker hastalığı nedir?
Cevap: Şeker hastalığı veya diyabet, vücudun kan şekeri seviyelerini kontrol edememesi durumudur. Bu durum, kan dolaşımındaki glikoz seviyelerinin normalden yüksek olmasına yol açar.
Soru 2: Şeker hastalığının belirtileri nelerdir?
Cevap: Sık idrara çıkma, çok su içme, aşırı açlık hissi, yorgunluk, bulanık görme, yavaş iyileşen yaralar ve kilo kaybı gibi belirtiler şeker hastalığının belirtileri olabilir.
Soru 3: Şeker hastalığının türleri nelerdir?
Cevap: Şeker hastalığının ana türleri Tip 1 diyabet, Tip 2 diyabet ve gestasyonel diyabettir. Tip 1 diyabet genellikle pankreastaki insülin üretiminin azalması Tip 2 diyabet genellikle insülin direnciyle ilişkilidir.
Soru 4: Şeker hastalığı risk faktörleri nelerdir?
Cevap: Obezite, ailesel öykü, fiziksel hareketsizlik, kötü beslenme alışkanlıkları ve yaş şeker hastalığı riskini artırabilir.
Soru 5: Şeker hastalığını önlemek için neler yapılabilir?
Cevap: Sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek, düzenli egzersiz yapmak, kiloyu kontrol altında tutmak, sigara içmemek ve stresi yönetmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri diyabet riskini azaltabilir.
Soru 6: Şeker hastalığı nasıl teşhis edilir?
Cevap: Kan testleri (açlık kan şekeri testi, oral glukoz tolerans testi, rastgele kan şekeri testi) şeker hastalığının teşhisinde kullanılır.
Soru 7: Şeker hastalığı nasıl tedavi edilir?
Cevap: Tedavi yaşam tarzı değişikliklerini içerebilir (beslenme, egzersiz, kilo kontrolü), ilaçlar (insülin, oral antidiyabetik ilaçlar) ve bazen cerrahi müdahaleler.
Soru 8: Şeker hastalığının komplikasyonları nelerdir?
Cevap: Göz hastalıkları, böbrek hastalıkları, sinir hasarı, kalp hastalıkları, inme ve iyileşmeyen yaralar nedenli uzuv kaybı gibi komplikasyonlar gelişebilir.
Soru 9: Şeker hastalığı olan birisi nasıl günlük yaşamını yönetmeli?
Cevap: Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, kan şekeri düzeylerini izleme, ilaçları düzenli olarak kullanma, doktorun önerilerini takip etme ve düzenli kontroller yapma gibi adımlar günlük yaşamı yönetmeye yardımcı olabilir.
Soru 10: Şeker hastalığı olan birisi hamile kalabilir mi?
Cevap: Evet, ancak gebelik sırasında kan şekeri seviyelerini yakından izlemek ve uygun tedbirleri almak önemlidir.
Yayın tarihi: 14.Haziran.2024
"Bu içeriğin geliştirilmesinde Aktıp Hastanesi uzman hekimleri katkı sağlamıştır. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz."