Aramak İstediğiniz Kelimeyi Girip, Arama Butonuna Tıklayınız...

Kimler Felç Tehlikesi Altında?

Kişiye Özel İlgi AKTIP ta

Kimler Felç Tehlikesi Altında?

Kimler Felç Tehlikesi Altında?

Kimler felç tehlikesi altında? Felç (İnme) nedir? Felç neden olur? Felç belirtileri nelerdir? Felç, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden ve kalıcı sakatlıklara yol açabilen ciddi bir sağlık sorunudur. Ancak risk faktörlerini bilmek ve bu faktörleri kontrol altına almak, felç riskini büyük ölçüde azaltabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemek ve gerekirse profesyonel yardım almak, bu süreçte önemli adımlardır. Felç hakkında bilinçli olmak, bireylerin bu konuda önlem almasını ve riskleri minimize etmesini sağlar. Hipertansiyon, felç riskini artıran en önemli faktörlerden biridir. Yüksek tansiyon, damarların duvarlarına sürekli baskı yapar ve bu durum damarların zamanla zarar görmesine, sertleşmesine ve daralmasına neden olabilir. Beyne giden kan akışının bu şekilde kesintiye uğraması, iskemik felç (beyin damarlarının tıkanması) riskini büyük ölçüde artırır. Kalp sağlığı, beyin sağlığıyla doğrudan ilişkilidir. Atrial fibrilasyon (AF) gibi düzensiz kalp ritimleri, kalp yetmezliği, hal hastalıkları ve felç riskini önemli ölçüde artırabilir. AF, kalbin üst odacıklarının düzensiz ve hızlı bir şekilde atmasına yol açar ve bu durum kanın pıhtılaşmasına neden olabilir. Oluşan pıhtı, kan dolaşımıyla birlikte beyne giderek damarları tıkayabilir ve felç meydana gelebilir. Diyabet, vücudun kan şekeri seviyelerini kontrol edememesi durumudur. Yüksek kan şekeri, damarların iç yüzeyine zarar verebilir ve bu da damar tıkanıklığı riskini artırabilir. Diyabet hastalarında yüksek kan şekeri seviyesi genellikle hipertansiyon ve yüksek kolesterol gibi diğer felç risk faktörleriyle birleşir. Aşırı kilo, felç riskini artıran başlıca faktörlerden biridir. Obezite, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve diyabet gibi başka felç risk faktörlerini de beraberinde getirir. Ayrıca hareketsiz bir yaşam tarzı, bu risklerin artmasına katkıda bulunur. Sigara içmek, kan damarlarının daralmasına ve damar duvarlarının hasar görmesine neden olarak felç riskini artırır. Nikotin ve diğer zararlı maddeler, kalp ve damar sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakır. Benzer şekilde, aşırı alkol tüketimi de kan basıncını artırarak felç riskini yükseltir. Genetik yatkınlık, birçok sağlık sorununda olduğu gibi felç riskini de artırabilir. Eğer bir kişinin ailesinde felç geçiren bireyler varsa, bu kişinin risk altında olma olasılığı daha yüksektir. Genetik faktörler, genellikle kişinin damar yapısının ve kan pıhtılaşma eğiliminin belirlenmesinde rol oynar. Yüksek kolesterol, damarların iç yüzeyinde plak birikmesine yol açar. Bu plaklar, damarların daralmasına ve kan akışının engellenmesine neden olur. Beyne giden bir damarın tıkanması durumunda iskemik felç meydana gelir. Yaş ilerledikçe felç riski artar. Özellikle 55 yaşından sonra her 10 yılda bir bu risk iki katına çıkar. Bu durum, damarların zamanla elastikiyetini kaybetmesi ve kalp-damar sağlığının bozulması gibi etkenlerle ilişkilidir. Sürekli stres ve depresyon, kalp ve damar sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Yüksek stres, vücutta kan basıncının yükselmesine ve kalbin daha hızlı çalışmasına neden olur. Bu da uzun vadede felç riskini artırabilir. Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun kesildiği ciddi bir uyku bozukluğudur. Bu durum, kandaki oksijen seviyesinin düşmesine ve kan basıncının yükselmesine neden olur. Zamanla bu durum, damarların zarar görmesine ve felç riskinin artmasına yol açar. Yetersiz ve dengesiz beslenme, damar sağlığını ve genel vücut sağlığını olumsuz etkileyebilir. Özellikle yüksek oranda doymuş yağ ve trans yağ içeren beslenme alışkanlıkları, kolesterol seviyelerini artırarak felç riskini yükseltir.

Özel Aktıp Hastanesi Nöroloji branşı hekimlerinden Uzm. Dr. Fatih KARADUMAN, kimlerin felç tehlikesi altında olduğunu anlattı.

Felç (İnme) Nedir?

Felç, tıbbi adıyla inme, beyne giden kan akışının ani bir şekilde kesilmesi sonucu oluşan nörolojik bir durumdur. Kan akışının kesilmesi, beynin oksijen ve besin alamamasına yol açar ve bu durum beyin hücrelerinin birkaç dakika içinde hasar görmesine neden olabilir.

İskemik Felç: Beyne giden bir damarın tıkanması sonucu oluşur. En yaygın görülen felç türüdür ve tüm vakaların %85'ini oluşturur.

Hemorajik Felç: Beyin damarlarının yırtılması sonucu kanama meydana gelir. Daha nadir görülse de daha ciddi sonuçlar doğurabilir.

İlgili İçerik: İnme nedir?

Felç Neden Olur?

Felç, çeşitli faktörlerden dolayı meydana gelebilir.

Hipertansiyon (Yüksek Tansiyon): Beyin damarlarına sürekli yüksek basınç uygulayarak damarların zayıflamasına ve daralmasına neden olur.

Ateroskleroz: Damar duvarlarında plak birikmesi nedeniyle kan akışını engeller.

Kalp Hastalıkları: Atrial fibrilasyon gibi düzensiz kalp ritimleri pıhtı oluşumuna ve bu pıhtının beyne taşınmasına neden olabilir.

Diyabet: Yüksek kan şekeri, damarların zarar görmesine ve tıkanıklığa yol açar.

Sigara ve Alkol Kullanımı: Kan basıncını artırır ve damar sağlığını olumsuz etkiler.

Genetik Yatkınlık: Ailede felç öyküsü bulunması riski artırır.

Felç Belirtileri Nelerdir?

Felç, hızlı ve ani gelişen belirtilerle kendini gösterir.

• Yüzde, kolda veya bacakta ani uyuşma veya güçsüzlük (genellikle vücudun bir tarafında)
• Konuşma ve anlama güçlüğü
• Ani kafa karışıklığı
• Görme kaybı veya çift görme
• Denge ve koordinasyon kaybı
• Şiddetli ve ani baş ağrısı (hemorajik felçte yaygın)

Felç belirtileri genellikle aniden ortaya çıkar ve acil tıbbi müdahale gerektirir. "Zaman beyindir" prensibiyle, mümkün olan en kısa sürede tıbbi yardım almak, beyin hasarını ve kalıcı sakatlık riskini azaltabilir.

Felç Tanısı Nasıl Konur?

Felç tanısında hızlı ve doğru teşhis hayati önem taşır. 
Fiziksel Muayene: Doktor, hastanın hareket, konuşma ve reflekslerini kontrol eder.

Görüntüleme Teknikleri:

- Bilgisayarlı Tomografi (BT): Beyindeki kanamayı ve hasarı tespit etmek için kullanılır.
- Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI): Beyindeki hasarın detaylı bir resmini sağlar ve küçük damar tıkanıklıklarını bile gösterebilir.
- Kan Testleri: Kan şekeri, pıhtılaşma süresi ve enfeksiyon gibi durumların değerlendirilmesi için yapılır.
- Karotid Ultrasonu: Boyun damarlarındaki daralmaları ve plak birikimlerini belirler.
- Ekokardiyogram: Kalpteki pıhtıların ve düzensiz ritimlerin tespiti için kullanılır.
- Ritm Holter
- BT Anjiyografi
- MR Anjiyografi
- DSA

Felç Tedavisi Nasıl Yapılır?

Felç tedavisi, türüne ve şiddetine bağlı olarak değişir. Temel tedavi yöntemleri şunlardır:

• İskemik Felç Tedavisi

İlaçlar: Pıhtı çözücü ilaçlar (trombolitikler) kan akışını hızla geri kazandırmak için kullanılır. Bu ilaçlar, felcin başlangıcından sonraki ilk 3-4 saat içinde verilmelidir.

• Endovasküler Tedavi: Beyne giden büyük bir damarda pıhtı varsa, kateter yardımıyla pıhtının çıkarılması yöntemi kullanılır.

• Hemorajik Felç Tedavisi

Cerrahi Müdahale: Beyin kanaması olan hastalarda, kanamanın durdurulması ve hasarlı damarların onarılması gerekebilir.

İlaçlar: Kan basıncını kontrol altına almak ve beyin şişmesini azaltmak için kullanılır.

• Rehabilitasyon

Felç geçiren hastalar, kaybedilen işlevlerin geri kazanılması için rehabilitasyona ihtiyaç duyar. Bu süreç, fiziksel, konuşma ve mesleki terapiyi içerebilir. Rehabilitasyon, beynin farklı bölgelerinin hasar gören bölgelerin işlevini üstlenmesini destekler.

Felç Hakkında Sık Sorulan Sorular ve Cevaplar

1. Felç geçiren biri tekrar normal hayatına dönebilir mi? Evet, felç geçiren birçok kişi, doğru tedavi ve rehabilitasyonla kısmen ya da tamamen iyileşebilir. Ancak, bu süreç bireysel faktörlere ve felcin şiddetine bağlıdır.

2. Felç önlenebilir mi? Evet, yaşam tarzı değişiklikleri, düzenli doktor kontrolleri ve risk faktörlerinin kontrol altına alınması felç riskini önemli ölçüde azaltabilir.

3. İnme geçirme riski yaşa bağlı mıdır? Evet, yaş ilerledikçe felç riski artar. 55 yaşından sonra risk her 10 yılda bir iki katına çıkar.

4. Aile geçmişi felç riskini artırır mı? Evet, genetik yatkınlık felç riskini artırabilir. Ailede felç öyküsü bulunan bireyler daha dikkatli olmalıdır.

5. İnme ile kalp krizi arasındaki fark nedir? Kalp krizi, kalp kasına kan akışının kesilmesi sonucu meydana gelirken, felç beyindeki kan akışının kesilmesi ile oluşur. Kalp Krizi = Beyin Krizi

6. Felç geçirdiğimi düşündüğümde ne yapmalıyım? Hemen 112 gibi acil sağlık hizmetlerini arayın. Erken müdahale, kalıcı hasarı önlemede çok önemlidir.

7. Felç ile migrenin belirtileri karışabilir mi? Evet, bazı felç türleri migrenle benzer belirtiler gösterebilir. Bu nedenle her iki durumda da hızlı tıbbi değerlendirme önemlidir.

8. Düzenli egzersiz felç riskini azaltır mı? Evet, düzenli egzersiz kan basıncını ve kolesterol seviyelerini kontrol ederek felç riskini azaltır.

9. Sadece yaşlılar mı felç geçirir? Hayır, genç bireyler de felç geçirebilir. Ancak yaşlılarda daha sık görülür.

10. Felç geçiren birinin konuşma yetisi tamamen kaybolur mu? Bu, felcin şiddetine ve beyindeki hasarın yerine bağlıdır. Konuşma terapisi ile birçok kişi konuşma yetisini geri kazanabilir.

Yayın tarihi: 22.Kasım.2024

"Bu içeriğin geliştirilmesinde Aktıp Hastanesi uzman hekimleri katkı sağlamıştır. Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz."

Online Randevu Oluştur